Çocukluk
Köprüden bakınca ne büyük görünür
Rayların üstünde uçak gibi hızla giden
Trenlerin geçişi,
Çocuksan eğer,
Toz pembe hayallerin dünyasında
Pembe panterden bir umuttur çocukluk
Doldurduğumuz zaman
Her şeyin sevgi olduğu yerde buluşmamıza
Zemin hazırlayansa eğer,
Birinci yaşgününde
Anne ve babası yanındaysa
Şanslı günlerden biri olmalı
Objektife bakılan ve sonra
birlikte ne güzeldik denilen…
Sevgili şahidimiz
Burada oturmuştuk
İşte tam burada
Bu yuvarlak masa
En yakın şahidimiz
Uçarken havalarda
Vurulup düştük nasıl
Dibe vuran sen mi, ben mi
Esen rüzgar, ağaçlar
Ne sen aynı ne de ben
Değil mi ki değişmeyen tek şey bu masa,
Sevgili şahidimiz..
Şimdi yine aynı masada
Süzülürken güneşin kolları
Dönüyoruz aynı yoldan
Ne sen aynı ne de ben
Gençlik
-
Gençlik nedir bilir misin
Baharın gelişi dalların gelinciklenişidir
“Unchain my heart” ı dinlemektir
Sınavdır, kaygıdır bir yandan
Diğer yandan aşktır en platoniğinden
19 Mayıslarda stada yürümektir
Coşkuyla mutlulukla
İstanbul kazan biz kepçe dolaşmaktır
Gönlümüzce
Galata’da muhabbet istiklalde yürüyüştür
Özgürce
İlle de isyan değildir gençlik
Bazen de meyve suyudur yan yana içilen
Bisikletle rüzgarda uçulan
Bombalar olmasın patlayan
Ölmesin gençlerimiz
Şiir yazıp okusunlar
Öyküler, oyunlar diz boyu
Dans edebilsinler kahkahayla
İnanarak geleceğe.
Eski Mahalle
Yürüdüğümüz yollar aynı
Dükkanlar, camekanlar
Vitrinler mi sadece değişen
Biz miyiz yoksa?
Ağır ağır geçerken
Dar sokaklardan
Acıyla kaplı yüzüne
Konmuş bir gülümseme
Terzi Hulusi amcanın
Yüzündeki çizgilerin anlattığı hüzün
Ya Alaybey Cami?
Çocukluğumun mutlu ezanları…
Bir daha görür müyüz o güzelim yazları?
Tek gayesi boncuklarını satmak olan
Dükkancıda mı hüzün, bizde mi,
Eski mahalle mi yoksa sıcak yazların tadı mı değişen?
“Eskiler bilirler” diye başlayanlar söze,
Bilirler ki eski sakızlı gazozların lezzetini,
Eski mahalleyi bilene yenisi hüznü hatırlatır sadece.
Babaannemin Dut Ağacı
Babaannemin büyük dut ağacı
Kimi yıl az, kimi yıl çok
Kimi gün hüzünlü kimi gün neşeli
Ama hep sonbaharda
Silkelenme vakti gelince
Heyecanla bekleyen komşu ahalisi
Toplanırken hasada
Oynak bir rakkas gibi cilveli , neşeli, hareketli
Babaannemin büyük dut ağacı
Babaannem büyük ya! ağaç ta büyük
Öyleyse bu ağaç onun olmalı
Koca bir apartmanı doyururcasına bereketli
Uzun vakur heybetli
Yağız bir delikanlı gibi
Güçlü kuvvetli
Döktürür bereketini